14 Ekim 2013 Pazartesi

Soru İşaretleri ???

Uzunca bir aranın ardından...


     Neydi beni bu kadar yavaşlatan? Neydi ki sevdiğim işleri unutturan? Yoksa gerçekten sevmiyor muydum? Sahi sevgi nedir ki? Sevgiye yüklenen anlamın bir ağırlığı olmalı mıydı? Yoksa sevgi kuş gibi hafif olunca daha mı rahat olurdu? 
    Beynimden geçen onlarca soru cümlesinin tam ortasında kaldım yine. Birini cevaplasam bir yenisi geliyor arkasından. Ben de kimi zaman bırakıyorum beynimdeki soru işaretlerini bir tarafa. Ve hayatın eğlencesini çıkarmaya çalışıyorum, dibine vuruyorum rahatlığın. Çünkü çoğu kez korkuyorum bir daha hiç rahat olamamaktan.
    Mantığımla hislerim yoğun bir savaş döneminde şu sıra. Kim kazanır bilmiyorum ama tam biri ötekinin sırtını yere vurmuşken vazgeçiyor öldürmekten.. Çünkü mantığımla hislerim öylesine iç içe girmişler ki mantığım hislerimi öldürürse biliyor ki kendinden de bir parça kopacak. Hakeza hislerim için de geçerli aynı tablo...
     İçi seni dışı beni yakar derler ya hani, ben de içi de dışı da yine beni yakıyor.. İçeride olanları yazdım işte.. Dışarıda olanlar ise... Benim dışımda gelişen yüzlerce olay, dönüyor dolaşıyor yine benim ayağıma dolanıyor. Ortada hiç bir şey yokken kendimi istemediğim bir olayın tam da ortasında buluyorum. Üniversite, aile, arkadaşlar, belkide bu dertlerin en büyük kaynağı. Hem ölesiye çok sevmek, hem de her şeye rağmen kopamamak... Nasıl bir şeydir bu Dünya???
     Yine girdim çıkmaz bir döngüye.. Dolambaçlı yollarda sorulan suallerin düştüm içine işte... Düşmemek için çırpınıyorum uçurumdan. Belki bugüne dek hiç düşmedim, bir şekilde yolumu buldum ya da bana bazen dert olan olgular elimi tuttular kimi kez ama uçurumdan da hiç uzaklaşamadım ki. Hep kenarındayım. Atılabilecek bir adımın nelere yol açacağını öğreniyorum o uçurumda...
Şimdi ise yine sıyırıp atmaya çalışıyorum bu düşüncelerimi. Çünkü çok özlüyorum mutlu yaşamayı. Gülmeyi, güldürmeyi. Sorularıma cevap bulamıyorum ama sevginin çok kuvvetli bir güç olduğunu biliyorum ve inanıyorum.. 
    Bayram geliyor, işte bu yüzden yaşanan kötü olayları unutmak en iyisi galiba.
   Uzun zaman olmuştu ya yazmayalı.. Hayat telaşesi falan derken gelemedim ki buralara.. Telafisi mümkündür ama inşallah.. Daha eğlenceli, güldürebileceğim yazılarımda buluşmak üzere...